Bakan Nebati’den kur korumalı mevduat açıklaması

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasının bütçeye maliyetinin 95,3 milyar lira olduğunu açıkladı. Bakan Nebati, faiz üst sınırının kaldırılmasıyla kur korumalı mevduatın bütçe üstünde ciddi maliyet oluşturmasının beklenmediğini kaydetti. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kur korumalı mevduat uygulamasıyla ilgili açıklama yaptı. Bakan Nebati, sosyal medya hesabındaki açıklamasında KKM uygulamasının […]

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasının bütçeye maliyetinin 95,3 milyar lira olduğunu açıkladı. Bakan Nebati, faiz üst sınırının kaldırılmasıyla kur korumalı mevduatın bütçe üstünde ciddi maliyet oluşturmasının beklenmediğini kaydetti.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kur korumalı mevduat uygulamasıyla ilgili açıklama yaptı.

Bakan Nebati, sosyal medya hesabındaki açıklamasında KKM uygulamasının 2021 sonunda döviz piyasalarında oluşturulan panik havası ve yüksek oynaklık sonucu devreye alındığını hatırlattı.

Bakan Nebati, “Söz konusu dönemdeki panik havası bertaraf edilmiş, döviz tevdiat hesaplarının toplam mevduat içindeki payı önemli bir oranda azaltılmış ve döviz kurlarında istikrara katkı sağlanmıştır. Ayrıca, KKM’nin TL mevduatların ortalama vadesinin uzamasına katkı sağlamasıyla bankacılık sektöründe vade uyumsuzluğu da azaltılmıştır.” ifadelerini kullandı.

“FAİZ SINIRININ KALKMASI CİDDİ MALİYET OLUŞTURMAZ”

Toplam 2,3 trilyon liraya ulaşan KKM uygulamasının bütçeye maliyetine ilişkin değerlendirme yapan Nebati şunları kaydetti:

“Maliyet giderek azalmaya devam etmiş, toplamda 95,3 milyar lira olarak gerçekleşmiştir. Faiz üst sınırının kaldırılmasıyla, önümüzdeki dönemde de bütçe üzerinde ciddi bir maliyet oluşturması beklentiler dahilinde değildir.”

“KKM DEVREYE ALINMASAYDI YÜKSEK MALİYETLE BORÇANILIRDI”

KKM uygulaması devreye alınmasaydı dış borç stoku üzerinde negatif etki yaratacağını ve piyasaların gelişinin önemli ölçüde sekteye uğrayacağını belirten Nebati, sözlerini şöyle tamamladı:

“Üstelik bu durum, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın tetiklemesiyle emtia fiyatlarında keskin artışların yaşandığı ve küresel finansal koşulların giderek sıkılaştığı bir döneme denk gelecekti. O koşullar altında, enerji ve tüm diğer ithal girdilerde, ülkemizde reel sektörün maliyetleri çok daha fazla artar ve oluşan ek döviz ihtiyacı için mevcut küresel finansal ortamda, reel sektörümüz yüksek maliyetlerle daha fazla borçlanmak sorunuyla karşı karşıya kalırdı.”